Dans et ki kemiklerin güçlü kalsın
Kemik erimesi bir değişik ismiyle osteoporoz, kemik dokusunun mikromimarisindeki bozulma ve kemik kitlesinde eksilme sebebiyle kemik kırılganlığında çoğalma ile sonuçlanan bir hastalıktır. Medical Park Gaziosmanpaşa Sağlık Kurumu Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Ünal, hastalığı “Daha kolay bir ifadeyle kemiklerimizin mineral yoğunluğu eksildiği için, sertliklerinin ve dayanıklılığının eksilip niteliğinin bozulması neticeyi daha cılız ve kırılabilir bir hale gelmesidir” biçiminde tanım ederken, nedenleri, tehlike grupları ve rehabilitasyon usulleri hakkında şu bilgileri verdi:
Popülasyon ihtiyarlıyor hastalık çoğalıyor
Osteoporozda kemiğin darbelere olan karşı mukavemeti eksilir. Başka Bir Deyişle kolay düşme ve çarpmalarla dahi kırıklar alana gelebilir. Ehemmiyetli bir millet sıhhati problemidir. Tüm dünyada ve ülkemizde 60-70 yaşından sonra bayanların üçte biri ile üçte ikisinde osteoporoz hastalığı vardır. Dünya popülasyonu giderek ihtiyarlamaktadır. Buna bağlı olarak da osteoproz ve kırık görülme oranı giderek çoğalmadır.
Kırıktan evvel teşhis edilebilir
Osteoporoz, bir kırık oluşuncaya kadar suskun bir hastalıktır. Hiçbir bulgu veya belirti vermez. Kırıklar, minimal travmalarla veya bazen travmasız oluşur, özellikle yaşlılarda sıktır. Osteoporoz, kırıklar oluşmadan da tanısı konabilen, lüzumlu ihtiyatlarla ve rehabilitasyonlarla, kırıkların yaratacağı sıhhat meselelerinin önlenebildiği bir hastalıktır.
Kafein kalsiyumun emilimini eksiltiyor
Tüm bayan ve erkekler osteoporoz tehlikeli açısından değerlendirilmelidir. Tehlike etmenleri ne kadar fazlaysa kırık tehlikeyi de o denli yüksek olacaktır. 50 yaş üzerinde olmak, bayan olmak, erken yaşta menopoza girmek, erkekte erkeklik hormonu olan testosteronun noksanlığı, kalsiyum ve vitamin D’den yetersiz beslenmek, hareketsiz hayat sürmek, sigara, içki veya kafein harcamak, daha evvelden bazı hastalıkları geçirmiş olmak astım, tip 1 diyabet, romatoid artirt, zehirli guatr, vb. değişik tehlike etmenleri arasında sayılabilir. Kafein kalsiyum emilimini eksiltir ve idrarla kalsiyum atılımını artırır. Kafein tüketiminin çoğalışı kırık tehlikesini artırır.
Beslenme ve egzersiz önleyici tesire sahip
Öncelikle yeterli kalsiyum ve vitamin D alınmalı, egzersiz yapılmalı, sigara ve içkiden uzak durulmalıdır. Bu önleyici genel rehabilitasyonun yanı gizeme osteoporoz tespit edilen hastalarda uzun süreli kullandığımız ilaçlar vardır. Bu ilaçlar haftada bir gün kullanıldığı gibi ayda bir veya senede bir kere kullanılan ilaçlar biçimindedir. Bu rehabilitasyonlara yeniden kalsiyum ve vitamin D ilave edilir. Ayrıca yaşlı şahıslarda düşmenin yasaklanması muhtemel kırık gelişimini eksiltir.
Dans et
Egzersiz kırık ve düşme tehlikesini eksiltir. Kalp damar sıhhatine katkısı yanında çeviklik, güç, duruş, ve denge maharetlerini geliştirir. Kemik yoğunluğunu pozitif güzergahta artırır. Yürüme, jogging, merdiven çıkma, dans etme, pilates, tenis, vb. önerilmektedir. Bu egzersizlerin rastgele birinin haftada 3-4 gün olmak üzere 30-60 dakikalık vakitlerde yapılması önerilmektedir. Yüzme kemik kütlesini artırmaz ancak adale eforunu artırması sebebiyle bereketli olabilmektedir. Ancak, bu hastalar kalp damar hastalıkları istikametinden değerlendirildikten sonra kendilerine en uygun olabilecek egzersiz yapma istikametinden teşvik edilmelidirler.
Dolaysız güneş ışığına lüzum var
Güneşlenmek osteoporoz rehabilitasyonunda ve osteoporozdan korunmada ehemmiyetlidir. Vitamin D yüzde 10-20 yiyeceklerle alınırken ehemmiyetli bir kısmı başka bir deyişle yüzde 80-90 güneşten gelen ultraviyole ışınlarının tesiri ile ciltte birleşimlenir. Bu birleşim için cilde dolaysız güneş ışığı gelmelidir. El surat bacak gibi sarih gölgelerin 20-30 dakika güneşe maruz kalması yeterli vitamin D birleşimlenmesine takviyeci olur. Burada ehemmiyetli bir nokta etmen 15 ve üzeri güneş gözetici kremleri güneş ışığının tene erişmesini maniler. Sırça ve tül arttan güneşlenmek de aynı biçimde vitamin D birleşimini maniler.
Yedikleriniz kemiklerinizi tesirler
Balanslı beslenme genel sıhhatimiz üzerine olduğu kadar kemik sıhhati üzerine de son derece ehemmiyetlidir.
– Süt ve süt mahsulleri, et, yumurta, kuru baklagiller, taze sebze ve meyve, ekmek ve hububat grubu olmak üzere dört yiyecek grubundan bireyin lüzumuna göre uygun ölçülerde harcanması gerekir. Kemiklerimizin yüzde 90’ınını kalsiyum ve fosfor oluşturur. Ayrıca bu iki mineral dışında protein, magnezium, çinko, demir, florid ve başta vitamin D olmak üzere bazı vitaminler de klasik kemik sıhhati açısından son derece ehemmiyetli yiyecek öğeleridir.
– Kalsiyumdan zengin beslenmek gerekir. Kalsiyumdan zengin besinler arasında süt mahsulleri süt, peynir, yoğurt, brokoli, yeşil yapraklı sebzeler, kurutulmuş meyveler, fındık, çekirdek ve bakliyat gibi yiyecek maddeleri bulunmaktadır. Yetişkin bir insanda günde 1000-1200 mg. kalsiyum alınması nasihat dilmektedir.
– Tuzu eksiltmek gerekir.
– Güneş ışığından daha fazla yararlanmaya çalışmak, günde 700-800 IU vitamin D almak gerekir.
– Et ve et mahsulleri gibi proteinden zengin besinleri gereğinden fazla yememek gerekir.
– Kafein kapsayan kahve, kola, çikolata gibi besinler fazla harcanmamalıdır.
– Sigara ve içkiden uzak durmak gerekir.