Boyun ve dekolte bölgeniz yaşınızı ele vermesin
Boyun ve dekolte bölgesi ihtiyarlaması; güneş benleri, et benleri büyümesi, boyun hattının bozulup kumpassızlaşması, boyun ve dekolte teninde renk kumpassızlığı, bu bölgedeki çizgilerin derinleşmesi ve rakamının çoğalması olarak kendini göstermeye başlar. Boyun ve dekolte bölgesi operasyona gerek kalmadan, kısa zamanda netice veren medikal estetik uygulamalarla pürüzsüz, canlı, dinç bir görünüm kazanıldığını söyleyen Dermatolog Dr. Melda Bolat Bilsel, “Boyun ve dekolte gençleştirmesinde günümüzde sık seçim edilen estetik uygulamaların başında mezoterapi ve ışık dolgusu usulleri geliyor. Mezoterapi, boyun ve dekolte bölgesinde güneş ışığından kaynaklanan zararlanma ve incelme bulgularını ortadan kaldırıyor.
Cildin daha önceki niteliğini kolajen liflerin yine yapımını sağlayarak geri getiriyor. Boyun ve dekolte bölgesinde itina gösterilmeme neticeyi oluşan müesseseye ve eskime bulgularını iyileştiriyor. Çenenin hemen altındaki yağ aşırılığı olan gıdı yaradılışını büyük oranda giderebiliyor. Yağ dokusunu dağılan ve cildi sıkılaştırabilen özel mezoterapi kokteyllerinin cilde uygulanması ile gıdı ortadan kaldırılıyor. Boyun ve dekolte bölgesindeki cilt yine yapılandırılarak, renk kumpassızlığı gideriliyor, boyun ve dekolte bölgesi ışıldayıp parlıyor. Bu zengin kokteyl içerikleri ile alt sarkan ve rahatlayan boyun ve dekoltede genç görünümlü cilt hatlarına tekerrür kavuşulur.” dedi.
Erken uygulama ile ihtiyarlamayı geciktirebilirsiniz
Tam anti-aging uygulamaları gibi mezoterapinin de ciltte ihtiyarlama tesirleri henüz bütün olarak oturmadan evvel başka bir deyişle henüz başlangıç evresinde iken yapılırsa oldukça tesirli gençleştirme zaferi sağlandığını belirten Dr. Bilsel,: “18 yaşından sonra özellikle yoğun sigara kullanımı, fazla güneş banyosu, boyunda yağlanma, nemsiz cilt gibi problemler yaşayan şahıslarda mezoterapi ehemmiyetli bir cilt bakım vasıtayı olmalıdır” dedi.
Boyun ve dekolte bölgesindeki tenin göz kapağı teni gibi ince yapıda olduğu için yaşı ele veren ilk bölge olduğunu belirten ve bu bölgede cildinde gençleşme tesiri sağlanarak birey daha genç görünme kavuşturulabileceğini söyleyen Dr. Bilsel,: “Bedenin en ince adaleyi; kuşak gibi boydan boya gıdı bölgesini kaplar. Bu adale yapısı, suratın birtakım mimiklerinin desteklenmesinde vazifelidir. Gıdı bölgesi, suratın kilo alıp vermesinden en çok etkilenen yeridir. Bayanlarda yaş, erkeklerde ise kilo problemi gıdı sarkmasına yol açıyor. Gıdı bölgesinde fazla yağ dokusu olduğu gidişatlarda mezoterapi en tesirli usullerden biridir. Son senelerde uygulanan mezoterapi tesirli neticeler vermektedir.” dedi.
Kuru cilde hyaluronik asit dayanağı
Seneler geçtikçe cilt daha öncekisine oranla daha kurudur. İhtiyarlama, hyaluronik asit ölçüsünün zamanla eksilmesi ile başlayan bir süreçtir. Bulguları ciltte kuruluk ve buruşukluklar biçiminde ortaya çıkar. Dekolte bölgesinin teni ince olduğundan bu kısımda ince buruşukluklar kendini gösterir. Hyaluronik asit bedende üretilen ve tenimiz için olmazsa olmaz bir maddedir ve bir hayli gıdadan da alınabilir. Ancak tıbbi araştırmalar, besinlerle alınmasının yeterli olmadığını göstermektedir. Bu gidişatın düzenlenebilmesi için cilde dışarıdan yeterli ölçüde hyaluronik asit verilmelidir. Teosyal Işık Dolgusu temel olarak içeriği hyaluronik asit olan cilde ışığı yansıtma kapasitesini geri vermek için üretilmiş mezoterapi ve dolgu tekniklerini birleştiren tescilli tertemiz bir konsepttir. Tescilli hyaluronik asit ve yine yapılandırma kompleksinden 8 amino asit, 3 antioksidan, 2 mineral ve 1 vitamin Amino asitler, vitamin ve mineraller hücre korunması için yine yapılanma ve hücre yenilenmesini sağlar. Netice olarak ışık dolgusu cildin nem ve elastikiyetini artırır, cilt canlanarak parlaklaşır ve biçimini geri kazanır. Ellere, boyuna ve dekolteye yapılan ışık dolgusuyla senelerin izlerini gizlemek muhtemel. Emelimiz eksilmiş olan cilt nemini ve elastikiyetini yerine koymak, incelmiş ve eskimiş cildin niteliğini artırmak” diye vurguladı. Mezoterapi uygulamasından sonra hastadan hastaya değişmekle beraber Işık Dolgusu vasati 6-8 ayda bir yinelenmesi gerektiğinin ehemmiyetli olduğunu söyleyen Dermatolog Dr. Melda Bolat Bilsel: “Işık dolgusu için 3 hafta aralıklarla 3 seans önerilir. Birinci seanstan itibaren gözle görülür neticeler ortaya çıkar.