Bağışıklık sisteminizin koronavirüs üzerindeki etkisi
Tüm dünyanın odak noktası kuşkusuz koronavirüs… Gün boyu politik adların, beslenme uzmanlarının, en ehemmiyetlisi de hekimlerin söylediklerine kulak kesiyor ve olabildiğince virüsü kendimizden uzak yakalamanın yollarını arıyoruz. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, bağışıklık sisteminiz ne kadar eforlu virüsün tesirlerinden o kadar seri kurtuluyorsunuz. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, koronavirüsten korunurken bağışıklığımızı kuvvetlendirmenin yollarını anlattı.
Bağışıklığımız şimdi değil, hep eforlu olmalı
Korona virüsten korunmak isteyenlerin tedbirleri uygulaması gerektiğini ifade eden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, “Biz senelerdir insan sıhhatinin en ehemmiyetli noktasının doğru beslenmek olduğunu söylüyoruz. Bu virüs salgınında da şunu gördük; bağışıklığı düşük insanlar bu virüsten daha çok etkileniyorlar. Bu insanlar da genellikle metabolik bir hastalığı olan insanlar. Bağışıklığımızı bir günde değil, tam bir ömür süresince doğru beslenme alışkanlıklarını kazanarak sağlayabiliriz. Natürel bağışıklık yalnızca beslenmeden geçmiyor. Yürüyüş yapmayı alışkanlık haline getirmemiz gerekiyor. Doğru uyku; en az 7 saat, günde en az 7-8 kadeh su içmek, gerekiyor. İşin en ehemmiyetli kısmı beslenme. Günde en az 2-3 porsiyon değişik renkte taze sebze, günde 2 kere kesinlikle ham salata yememiz gerekiyor. Günde 2-3 kadeh yoğurt ya da ayran kalsiyum olan probiyotikleri yüksek besinleri beslenmeye ilave etmek gerekiyor” dedi.
Pazardan aldığınız sebze ve meyveleri yıkayın
Tedbirler kapsamında pazarlarda seç al yarıyılının sona ermesini yerinde bir karar olarak değerlendiren Kaya, “Pazarlarda seç al yarıyılının sona ermesini çok yerinde buluyorum. Pazardan ve marketlerden aldığımız sebze ve meyveye orta derecede akan suyun altında ön bir devireme yapmak gerekli. Sonra büyük bir kabın içerisine 2 litre kadar su koyup aldığımız sebzelerin üzerine azıcık sirke ilave ederek 5-6 dakika kadar bekletip sonra bu suyu döküp tekerrür yıkamak yeterli olacak” diye konuştu.
Yafta okuma alışkanlığı kazanın
“Konutta Kal” ihtarlarının ardından bir hayli yurttaşın seçim ettiği kutulu ve dondurulmuş besinler hakkında konuşan Kaya, “Ben kendi konutuma yıkanmış olarak ambalajlanan mahsullerden alıyorum. Bu mahsuller emin markalardan seçim edilebilir. Alırken son kullanma tarihine bakıyorum. İkincisi zati bu yıkanmış mahsuller transparan poşetlerde oluyor. Orada da poşetten bakıyorsunuz çok ezik, solmuş sebzeleri olası olduğu kadar almıyorum. Ufak porsiyonlar halinde alıyorum. 4-5 poşet birden almıyorum. Yıkanmış, ayıklanmış mahsulleri 1-2 günlük olacak biçimde alıyorum. Sırça şişede pastörize sütler alıyorum. Bazı kutulu sebzelerin üzerinde küçük yazılarla yıkanmamış yazabiliyor. Yafta okuma alışkanlığını kazanmak gerekiyor. Taze sebze ve meyveye erişemiyorsanız tabi ki dondurulmuş besin alabilirsiniz, sıhhatli bir tercihtir. Orada da son kullanma tarihine dikkat ederek almak gerekiyor. Bu sebzeler dondurulurken zati mevsiminde bir araya gelen sebzeler ve süratli bir usulle donduruluyorlar, rastgele bir operasyondan geçirilmiyorlar. Rastgele bir katkı maddesi ayrıca içerisine konulmuyor. O sebeple dondurulmuş mahsulleri de rahatlıkla milletimiz kullanabilir” ifadelerini kullandı.
