Güzel bir buruna sahip olma arzusu arttı
Surat hoşluğunda ehemmiyetli bir yere sahip olan burun, alımlı ve çekici bir suratın en dikkat sürükleyen parçası. Aynı zamanda hoş bir burun sosyal statü ve sevilme duygusu açısından da oldukça tesirli. Görsellikte öylesine tesirli ki Türkiye’de suratına yakışan bir buruna sahip olmak için bir senede takribî 50 bin birey bıçak altına uyuyor. Burun estetiğine çoğalan bu arzın en büyük sebebi ise burun biçiminden şikayet edenlerin oldukça fazla olması. Bu mevzuya dikkat sürükleyen Emsey Hospital Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Doç. Dr. Arif Şanlı, burun mevzusunda en çok gelen şikayetlere değindi. Şanlı, “Rinoplasti fonksiyonel emelli ve estetik emelli olmak üzere iki biçimde yapılır. Genelde hastalar burnun biçimini hoşlanmadıkları için estetik emelli harekâtlar daha fazla yapılıyor. Ancak gelen şikayetlere baktığımızda başta burnun büyüklüğü ve burun ucu sivriliği olmak üzere hastalar, burnun kemerli olması, sağa veya sola çarpıklığı, geniş burun, burnun çökük olması, burun ucu düşüklüğü, burun kanadı bozukluğu, burun deliği darlığı veya genişliği gibi çok değişik şikayetlerle bu işlemi yaptırmak istiyor” dedi.
Hayati tehlikeyi yok ancak güç bir operasyon
Rinoplasti operasyon yaptıran hastalarda burnunda sızı, şişlik, burun tıkanıklığı, göz altlarında morlukların görülebileceğini belirten Doç. Dr. Arif Şanlı, şunları söyledi: “Operasyon süresi vasati 1-2 saat sürer. Operasyon yerel anesteziyle de yapılabilir ancak yaygın olarak genel anestezi seçim edilir. Bu operasyonun bir hayati tehlikeyi bulunmamaktadır. Ancak çok değişik biçim bozukluğundan dolayı değişik teknikleri öğrenmek, deneyimli olmak, surata yakışan burun yapabilmek, hoşlanılmadığı takdirde tekerrür düzenleme lüzumundan dolayı güç bir estetik operasyonudur.”
Sistemik hastalığı olanlar yaptıramaz
Rinoplastinin tamamen burnun hoşlaştırılmasına müteveccih bir operasyon olduğunu ifade eden Şanlı, 18 yaşını doldurmuş herkesin bu operasyonu olabileceğini ancak ciddi sistemik hastalığı olup genel anestezi alamayan, kanama bozukluğu ve genel vaziyet bozukluğu olan bireylere uygulanmadığını söyledi.